Türkiye’nin çevre koruma ve atık yönetimi alanındaki başarıları sürdürülebilirlik ve ekolojik dengenin korunması açısından büyük önem taşıyor. Özellikle atık yönetimi ve geri dönüşüm konularında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmalar son derece etkileyici sonuçlar ortaya koyuyor.
Bu çalışmalardan biri de kullanım ömrünü tamamlamış lastiklerin çevre dostu bir şekilde geri dönüştürülerek ekonomiye yeniden kazandırılması. Çevrede 423 bin ton hurda lastikler ekonomiye büyük katkıda bulundu.
Geri Dönüşümün Önemi
Artık kullanılamayacak durumda olan lastiklerin çevreye zarar vermeden geri dönüştürülmesi büyük bir önem taşıyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sıfır atık ve döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda bu tür atıkların toplanması taşınması ve geri dönüşümünün yapılması için kapsamlı bir sistem kurmuş durumda.
Türkiye genelinde yetkili taşıyıcılar tarafından toplanan bu lastikler bakanlığın çevre lisansına sahip özel tesislerde işleniyor.
Başarı Öyküsü: 423 Bin Ton Hurda Lastik Ekonomiye Kazandırıldı
Geçen yıl Türkiye’de 423 bin ton hurda lastik bu yöntemler sayesinde toplanıp geri dönüşümle ekonomiye yeniden kazandırıldı. Bu sayede hem çevreye zarar verme potansiyeli taşıyan atıklar bertaraf edildi hem de döngüsel ekonomiye önemli bir katkı sağlandı.
Geri Dönüşüm Yöntemleri
Geri dönüşüm süreçlerinde iki temel yöntem kullanılıyor:
- Granülasyon: Bu yöntemde lastikler küçük parçalara ayrılarak kauçuk granül çelik tel ve tekstil parçaları elde ediliyor. Bu granüller iş makinesi lastikleri konveyör bantları ayakkabı tabanları ve renkli kilitli parke taşlarının üretiminde ham madde olarak kullanılıyor.
- Piroliz: Bu yöntemde lastikler işlenerek pirolitik yağ karbon karası çelik tel ve pirolitik gaz gibi ürünler elde ediliyor. Pirolitik yağlar işlenerek elektrik üretimi de yapılabiliyor.
423 bin ton hurda lastiğin ekonomiye kazandırılması Türkiye’nin çevre koruma atık yönetimi ve geri dönüşüm alanındaki kararlılığını ve ilerlemesini gösteriyor. Sıfır atık ve döngüsel ekonomi kavramları gelecekteki çevre politikaları ve uygulamaları için sağlam bir temel oluşturuyor.
Bu yaklaşımlar çevresel sürdürülebilirliği sağlamanın yanı sıra ekonomik değer yaratma ve kaynakların verimli kullanımını da teşvik ediyor.